Konya’da Gastrofest Coşkusu

 Bu yazım 05.10.2021 Tarihinde Diriliş Postası Gazetesinde Yayınlanmıştır. 

Unesco tarafından 2021 yılında Gastronomi alanında Ulusal ağ listesine alınan Konya, geçtiğimiz hafta sonu benimde katıldığım muhteşem bir lezzet festivali yaptı. 01-03 Ekim 2021 tarihinde düzenlenen ‘GastroFest’ lezzet Festivali, büyük bir katılım ve Konya halkının yoğun ilgisiyle olağanüstü güzelliklerle dolu geçti.


Kayseri ile ilgili bir yazımdan sonra beni arayan Konya Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yılmaz Seçim Hoca ile telefonda Konya’yı konuştuk. Unesco nezdinde yürüttükleri çalışmalardan biraz bahsetti. Bu sene Konya olarak Unesco’nun Ulusal ağ listesine girmeyi başardıklarını ve yakında iyi bir festival yapacaklarını söyledi. Bu konuşmadan sonra gelen davet üzerine bir grup gazeteci arkadaş ve Favori Lezzetler Grubu organizasyonu ile geçen hafta sonu Konya’ya gittik. İlk gün öğlen sonrası festivalin resmi açılışı oldu. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta, Konya Valisi Vahdettin Özkan gibi devlet erkânı, şefler ve halk katıldı.

B.B. Başkanı Uğur İbrahim Altay


Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen festivalde, tamamen Osmanlı motifleriyle süslenmiş kahvesi de çok lezzetli olan Osmanlı Kahvehanesinde Uğur İbrahim Altay Başkan Bey’le görüştüm. Başkan Altay, “Gastrofest ile Konya’nın lezzetli yemek kültürünün ve Mevlevi mutfağımızın tanıtılmasını hedefledik. Gastronomi, dünyada turizmin önemli alanlarından biri haline geldi. Ülkemizde de son dönemlerde hızla yükseliyor. Konya olarak yemek kültürümüzü tanıtmak için önemli faaliyetler yürütüyoruz. Bu yıl ilkini düzenlediğimiz festivalde temamızı dünya üzerinde türbesi olan ilk aşçı Ateşbaz-ı Veli Hazretlerine ithafen 'Aşçı Dede' ve sloganımızı da 'Benim şehrimde yemek bir medeniyettir' olarak belirledik” dedi.


Başkan Altay, "Gastrofest ile amacımız, Konya'ya Hazreti Mevlana'yı ziyaret etmek ve şehri görmek için gelenlere iyi bir Konya yemeği ikram edebilmek ve Anadolu'nun kadim yemek kültürünü onlara gösterebilmek. 1-3 Ekim'de Kalehan Ecdat Bahçesi'nde gerçekleştirdiğimiz bu Gastrofest bu yıl ilk kez yapılmasına rağmen çok güzel geçti, yerli halkın bu denli rağbet edeceğini tahmin edemedik ama eksiklerimizi de gördük, seneye daha iyisini yapacağız” diye konuştu. Festivalin açılışını Ateşbaz-ı Veli türbesinde dua ederek yaptıklarını anlatan Başkan Altay, temsili olarak türbeden getirilen tuzun yemeklere katılması ve Konya'daki üniversitelerin gastronomi bölümünden mezun olan gençlere kuşak giydirme töreni vs. gibi festivalde birçok etkinlik yaptıklarını da dile getirdi.

Festivale mutfak alanında faal yüzlerce katılımcı, bir kaç yüze yakın Türkiye ve dünyadan çok önemli şef iştirak etti. Bana göre bu festival ile Konya, Gastronomi alanında artık ben de varım tezini açık ve net bir şekilde ortaya koydu.

Çatalhöyük ve Konya Mutfağı


Anadolu mutfağının merkezi sayılan olan Konya, dünyada bilinen ilk yerleşim, ilk şehirleşme ve ilk hayvan evcilleştirmenin görüldüğü yer olan Çatalhöyük’ten bu yana çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış önemli bir ilimiz. Ayrıca, Anadolu Selçuklu Devletinin de 200 yıl kadar başkentliğini yapmıştır. Dolayısıyla, bu tarihi miras mutfağını inanılmaz zenginleştirmiştir. Yaklaşık 9.000 yıl önce kentsel yaşamın temelleri atılan, geniş bir Neolitik Çağ ve Kalkolitik Çağ yerleşim yeri Çatalhöyük, dünyanın en önemli arkeolojik sit alanlarından biri, 1958 yılında ‘James Mellaart’ tarafından keşfedilmiş, 1961-1963 ve 1965 yıllarında da kazısı yapılarak bu yerleşim yeri ortaya çıkarılmış.


Konya’da Çatalhöyük'te başlayan medeniyeti, Orta Asya'dan uzanan yolculuğu ve saray kültürünü bu festivalin öncesinde 2019'da Konya Mutfak Çalıştayı ve 2020'de Ateşbaz-ı Veli Mutfak Kültürü Sempozyumu gibi programlarla anlatmaya çalıştıklarını belirten Başkan Altay, “Konya, 9 bin yıl önce başlayan şehir hayatını nadir sürdürebilmiş yerleşim yerlerinden biridir. Çatalhöyük kazılarında bulunan buğdaydan o gün insanların birlikte aş pişirdiklerini, yemek yediklerini, aşlarını paylaştıklarını ve birlikte yaşadıklarını görüyoruz. Bu buluntulardan sonra Konya, dünyanın önemli merkezlerinden birisi olmuştur. Ecdadımız bütün medeniyetlere ait kültürü Konya’da bir araya getirmiş, Selçuklu Sarayı'nda harmanlamış ve ortaya muhteşem bir Anadolu yemek kültürü çıkarmıştır” diyerek Konya’da kadim ve zengin bir mutfak kültürü olduğunun altını çizdi.

Coğrafi işaret tescilli ürünler


Başkan Altay, Konya'nın kendine has yemek kültürünü coğrafi işaret olarak tespit etmeye çalıştıklarını vurgulayarak, "Bunun için yapmış olduğumuz 51 başvurudan 21'i neticelendi. Şu an itibarıyla 21 ürünümüze daha coğrafi işaret belgesi almış olduk. 30'uyla ilgili süreç devam ediyor. Şu anda arkadaşlarımız 34 yeni ürünle ilgili çalışmaları da tamamladılar, inşallah onunla ilgili de en kısa sürede başvuruları yapmayı arzu ediyoruz." diye konuştu

Mevlevi Mutfağı ve Matbah-ı Şerif


Türk ve İslam dünyasının en büyük mutasavvıflarından biri olan Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin türbesinin bulunduğu Mevlana Müzesinin içinde derviş hücreleri ile birlikte ‘Matbah-ı Şerif’te bulunuyor. Burası Mevlevilikte sadece yemek yeri değil, dervişlerin gönüllerinin de pişirildiği, hem Mevlevîliğe kabulün, başlangıcın, hem de vefat eden dervişlerin cenazelerinin yıkandığı yani Dergâh ’tan uğurlanmanın makamı olarak kabul ediliyor. Matbah’ın sağ tarafında Ateşbaz-ı Velî Makamı olarak kabul edilen, yemeklerin pişirildiği ocaklar, sol tarafında ise canların kaldıkları ikinci kata çıkılan merdivenin altında “Saka postu” olarak adlandırılan Sekili kısım bulunuyor.

Tadına baktığım Konya Lezzetleri

·        


Konya’nın Meşhur Mengüç caddesinde bulunan Somatçı Fihi Ma Fih Restoran’ında Mevlevi mutfağı.

·         Konya Büyükşehir belediyesine ait ‘Konya Mutfağı Mevlana’ restoranında nefis ‘Bamya Çorbası’ ve ‘Etli Ekmek’

·       


 Büyükşehir’e ait ve manzarası ile olağanüstü güzellikte olan ‘Akyokuş Park Konya Mutfağında ekmek salması, fırın kebap, tirit, Patlıcan közleme kebabı, saç kebabı, etli sarma ve çanak yoğurt, tatlı olarak saç arası ve höşmerim

·         Konya’nın meşhur Mengüç Caddesi üzerinde bulunan ünlü ‘Lokmahane Restoran’ında bamya çorbası ve tirit kebabı.

·        


Konya Şehir stadının içinde Konyalı meşhur döner zinciri sahibi Ekrem Coşkun’un restoranında Etli Ekmek, İskender

·         75 yıllık bir geçmişi olan ‘Hasan Şendağlı Yağ Somunu’ Restoranında peynirli, sucuklu kavurmalı ve atom denilen karışık yağ somunları.

·        


Sille Konak Restoran’da Bamya, Tirit, Güveç ve açık büfe kahvaltı. 

Konya’da mutlaka görülecek bir yer “Sille Antik Kent”


Konya Selçuklu ilçesine bağlı turistik ‘Sille Antik Kent’, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı döneminden izler taşıyan, Konya’nın 7 km kuzey batısında, derin ve dar bir vadinin iki yakasında kurulmuş ve 5 bin yıllık tarihi olan bir yerleşim yeri. Aya Elena Kilisesi, camileri, köprüleri ve evleri ile farklı kültürleri bir arada yaşatıyor. Sille, erken Hristiyanlık devrinin ilk merkezlerinden ve İstanbul-Kudüs hac yolunun da önemli konaklama noktalarından biridir. Hıristiyan misyonerlerinden Aziz Paulus’un Sille’de kayaya oyulmuş kiliselerde bir dönem saklandığı da rivayet ediliyor.

Sonuç olarak, Konya B.B. Başkanı Uğur İbrahim Altay, bu konseptte bir yemek festivali düzenlemenin kolay olmadığını belirterek “alnımızın akıyla bunu başardık, seneye çok daha mükemmelini yapacağız” diye iddialı konuştu.  

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türk Burgeri

Ankara Mutfağı ve 2 Lezzet Markası

İstanbul’da Köfte ve Döner'in 2 adresi