Tarihi hamamdan Fine Dining bir restorana “Olden 1545”
Orijinal hamam unsurları, taş duvarları ve tarihi mermerleri
ile konuklarını sırlarla dolu bir ortama davet eden restoran, 2023 yılının en
çok konuşulan mekânlarından biri olan Olden 1772'nin yatırımcıları Gen Group ortakları
Alper Karavar ve Gürol Yığar tarafından hayata geçirildi.
Yüzlerce yıllık tarih kokan ortamı ve inanılmaz keyif veren
lezzetli yemekleri ile Olden 1545, İstanbul'un en özel restoranlarından biri
olma iddiasında.
Geçmişten geleceğe uzanan bir lezzet
hikayesi
Mimar Sinan'ın 16. yüzyılda inşa
ettiği Kapıağası Yakup Ağa Hamamı, Gen Grup'un günümüzün gastronomi trendlerini
yansıtan Olden 1545’i ile adeta yeni bir hayat buluyor. Restoran, benzersiz
atmosferiyle bir nevi zamana meydan okuyor ve Aykut Şefin mutfağının en özel
tatları, ziyaretçileri unutulmaz bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor.
500 yıllık hamamda fine dining bir restoran
Bir “Mimar Sinan” eseri yaklaşık 500 yıllık bir tarihe sahip
“Kapıağası Yakupağa Hamamı” ya da diğer ismiyle Ağa Hamamı’nda yeni bir
restoran gastronomi dünyasına merhaba diyor. Sirkeci'de bulunan Olden 1772'yi
bilmeyen yoktur sanırım. Açılışın üzerinden henüz 1 yıl geçmesine rağmen kısa
sürede büyük bir ilgi gören, tarihi geçmişi ve lezzetli yemekleri ile dikkat
çeken restoranın bir nevi ikizi sayılan Olden 1545, aynı lezzetli keyfin devamı
niteliğinde.
Tarihi mekanda modern lezzetler
İstanbul'un tarihi ve kültürel zenginliğini yansıtan Olden
1545, eşsiz bir lezzet deneyimi sunuyor. Restoranın menüsü, Anadolu'nun zengin
mutfak mirasından ilham alınarak hazırlanmış. Restoranın nostaljik ambiyansı,
modern yorumlanmış geleneksel Türk yemekleri ile bir araya gelerek, misafirleri
geçmişin büyüsü içinde sanki bir yolculuğa çıkarıyor. Genç şef Aykut Can Akın,
Anadolu'nun zengin mutfak mirasını, dünya mutfağının farklı lezzetleri ile
harmanlayarak, yenilikçi ve özgün bir mutfak ortaya koymuş. Şefin mutfağından
çıkan yemekler, taze ve kaliteli malzemelerin yanı sıra, ustalık gerektiren
pişirme teknikleri ile de öne çıkıyor. Olden 1545'in tadım menüsü, mutfağının
zenginliğini ve çeşitliliğini gözler önüne seriyor. Soğuk başlangıçlar, ara
sıcaklar, et, balık, sebze ve tatlılar, her damak tadına hitap edecek şekilde
özel olarak hazırlanmış. İçecekler konusunda da iddialı olan restoran, zengin
bir kokteyl menüsü eşliğinde lezzetli bir yemek deneyimi vaat ediyor.
Özel odalarda özel sofralar
İstanbul'u yeniden keşfetmek isteyenler için mutlaka
görülmesi gereken bir yer Olden 1545. Oldukça geniş etkinlik alanıyla büyük
kutlamalara, 6-12 kişilik özel odalarıyla da özel anlaşmalara ve ilginç davetlere
ev sahipliği yapabilen restoran, lezzet tutkunları için sayısız ayrıcalıklar
sunuyor. İş yemekleri, kutlamalar veya arkadaş buluşmaları için ideal niteliğindeki
500 yıllık sırlarla dolu mekan, İstanbul'un en keyifli adreslerinden biri olma
yolunda. Tarihi atmosferi ve lezzetli yemekleri ile İstanbul'un yeni gözde
mekanlarından biri olan restoran, kalabalık gruplar için ideal bir seçenek.
Olden 1545, daha büyülü
Olden 1545 de Sirkeci'deki Olden 1772'ye benzer bir
atmosfere sahip. Ancak, restoranın bir hamam binasında bulunması,
aydınlatmaları, tabloları ve dekoratif öğeleri ile Olden 1545, daha bir farklı sanki.
Naif Tasarım tarafından tasarlanan iç mekan, misafirleri mekana girdikleri ilk
andan itibaren adeta büyülüyor. Ahşap, taş ve mermer gibi doğal malzemeler
kullanılarak yeniden tasarlanan Olden 1545, şık ve modern bir görünüme sahip. Restoranın
ihtişamını yansıtan dev avize, girişte ziyaretçilerini karşılıyor. Salon
boyunca uzanan sarkıt avizeler romantik bir atmosfer oluştururken tablolar ve
dekoratif öğeler ise restorana tarihi bir hava katıyor.
500 yıllık tarihin izinde bir mekan
Mimar Sinan'ın 1545 yılında inşa ettiği Kapıağası Yakupağa Hamamı, İstanbul'un tarihi ve kültürel mirasının önemli bir eseri. Restore edilerek Olden 1545 adıyla gastronomi dünyasına kazandırılan hamam, İstanbul'un tarihi dokusunun bozulmadığı semtlerinden Samatya ‘da bulunuyor. Mimarisi korunarak modern bir restorana dönüştürülen bu tarihi yapı şimdilerde ise lezzetli yemekleri ve büyüleyici atmosferi ile ziyaretçilerini ağırlıyor. Çifte hamam olarak tasarlanan, kadın ve erkek bölümleri, ortak bir duvar boyunca paralel ve simetrik olarak düzenlenmiş hamamın arkasında ise ortak bir külhan ve odun deposu bulunuyor. Restoranın duvarlarında, hamamdan kalan tarihi taş ve çini süslemeler yer alıyor. Hamamdaki orijinal mimari unsurları kullanılarak tasarlanan restoran, ziyaretçilerini geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarıyor.
Tarihi bir hamamdan fine dining bir restoran kurma fikri çok enteresan,
nasıl doğdu?
İstanbul’da yeme-içme sektörünün önemli markaları, şehrin
belli başlı lokasyonlarında yatırım yapıyor. Ancak İstanbul, her sokağında bir
tarihe, her caddesinde bir ize sahip, yaşayan bir şehir. Biz de Gen Group
olarak, bu motivasyondan hareketle, insanların alışkın olduğu lokasyonlardan
farklı olarak, oldukça önemli tarihi yapıların değerlerini geri kazandırmaya
karar verdik. Mimar Sinan’ın 500 yıl önce inşa ettiği bir hamamın içinde
işletme kurma fikri heyecan vericiydi. Ancak böylesine değerli bir binada
yapacağımız her hamle de bir o kadar riskliydi. Neyse ki, binanın sahipleri
Necati Polat ve oğulları, 15 yıl süren zorlu bir renovasyon sürecini başarıyla
tamamlamışlardı. Bu başarılı renovasyon döneminden sonra Polat Ailesi, Gen
Group ile tanıştı. Olden 1772 markasını gördükten sonra, “Bu değerli yapıyı
ancak Gen Group ekibi değerine uygun yapabilir” düşüncesiyle, çözüm ortaklığı
teklifinde bulundular. Bu teklif, Olden 1545’in doğuşunu hazırladı.
Gen Grup hakkında bilgi verir misiniz?
Restaurant hakkında kısaca genel bir bilgi verir misiniz?
Tarih, Lezzet ve Mistik Atmosfer”
Mimar Sinan’ın eseri Kapıağası Yakup Ağa Hamamı, tüm
ihtişamı ve büyüsüyle Olden 1545 olarak hizmet vermeye başladı. Restoran,
konuklarını tarihin derinliklerinden, lezzetin olağanüstü zevkine ve büyülü bir
atmosferine davet ediyor. Zamanı durmuş gibi hissettiren, şehrin tüm
hücrelerine işleyen ve modern dünyanın masalsı görseliyle büyüleyen bir mekan.
Konuklar, taş duvarlar, tarihi mermerler ve orijinal hamam öğeleri eşliğinde
unutulmaz bir lezzet yolculuğuna çıkıyor. 16. yüzyılın dünyasından günümüze
uzanan Olden 1545, mimarisi, mistik havası ve özel menüsüyle de konuklarına
unutulmaz bir gastronomi deneyimi yaşatıyor.
Gen Group’un Misyonu
Gen Group olarak, “eski” ve “tarihi” kavramlar arasındaki
farkı ortaya çıkarmak ve yapıları eski hallerinden de güzel hale getirmek için
çalışıyoruz. Bu doğrultuda, 500 yıllık hamamın külhan bölümü olarak kullanılan
taş tüneldeki kısmını, tarihi dokuyu bozmadan Olden markasının şıklığı ile
taçlandırdık. Taş duvarlar ve orijinal tünel formu içinde inşa edilen mermer
mekan, özel seçki müzikler eşliğinde zaman tünelinde bambaşka bir deneyim
yaşatıyor.
Şef Aykut Can Akın ile Olden 1545 restoranını ve lezzetlerini
konuştuk.
Kendinizden biraz bahsedip Olden 1545 Restoranındaki rolünüz hakkında bilgi
verebilir misiniz?
“Samsun’dan İstanbul’a, Alaylı Bir Şef”
Samsun Çarşambalıyım, 29 yaşındayım. 17 yaşında başladığım
şeflik mesleğinde, hep çalışarak, çok şey öğrendim ve kendimi yetiştirdim.
İstanbul’un birçok yerindeki fine dining mekanlarda çalıştım. 2023 yılının
başında, Gen Group’un Sirkeci’de açtığı Olden 1772’nin şef kadrosuna dahil
oldum. Sous şef olarak başladığım mekanda, 2-3 ay sonra başımdaki şefin
ayrılmasıyla baş şefliğe terfi ettim. Patronlarımın bana güvenmesi, benim için
büyük bir fırsattı. İlk başta ayrılan şefin menüsünü devam ettirdim. Ancak sezon
değiştiğinde, tamamen bana ait bir Chef’s Table menüsü hazırladım. 2023 yılının
sonunda, Gen Group’un Samatya’da açtığı Olden 1545’in de şefliğini üstlendim.
Şu anda, her iki mekanın da şefliğini yürütmekteyim.
Evinizde güzel yemekler pişer miydi? Bu yeteneğinizi kimden aldınız?
“Annemden Gelen Tarif”
Annemle beraber yaşıyorum. Annem çok iyi yemek yapar. Ben de
onun sayesinde bu mesleği seçtim. Örneğin, menüde olan ördekli tirid tarifi
annemin eseri. Annem bu yemeği bizim oralarda kaz ile yapardı. Ben de ördek ile
denedim. Altında pilav, üstünde ördek ve yufka olurdu. Ben tarifi biraz
güncelledim. İç pilavı ekledim ve Pekin ördeği kullandım. Yufkayı da annem
hazırlıyor. Tuzlu yoğurt ise değişmedi.
Genç bir şef olarak 2 restoranı birden yönetmek nasıl bir duygu belirtir
misiniz?
“İyi Bir Şef Olma Hayali”
Olden 1772’ye başlamadan önce çok çalışıyordum ve ileride
iyi bir şef olacağımı hayal ediyordum. Çalışkanlığım ve yeteneğimle, yönetici
şefimle çalıştığım süreçte patronlarımın dikkatini çekmiş olmalı ki, şef
ayrılınca bana baş şeflik teklif ettiler. Onları mahcup etmedim. Ancak önemli
olan sürdürülebilirlikti. Kendi menümü hazırlayıp başarılı olduğumu gören
patronlarım, benimle devam etme kararı aldılar. Olden 1772’de başarılı olduğumu
gördükleri için Olden 1545’i de tamamen bana teslim ettiler. Burada başlangıçtan
itibaren tamamen kendi mutfağımı kurmam bende çok güzel bir his uyandırdı. Her
şeyiyle bana ait bir menü hazırladım.
“Sürdürülebilir Başarı”
Başarının sürdürülebilir olması, benim için çok önemli.
Bunun için sürekli kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Yeni lezzetler denemek,
farklı kültürleri tanımak ve mutfağıma yansıtmak beni çok heyecanlandırıyor.
Olden 1772 ve Olden 1545’te, Türk mutfağının en güzel örneklerini sunmaya
çalışıyorum. Amacımız, konuklarımıza unutulmaz bir gastronomi deneyimi yaşatmak.
Bu hedefe ulaşmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Açılışın üzerinden kısa süre geçmesine rağmen çok
başarılısınız bunu neye bağlıyorsunuz?
Ben mutfaktan çok keyif alıyorum. Yemek yaparken de
araştırırken de yeni şeyler yaparken de hep keyif alan biriyim. Bu keyif, beni
her zaman daha iyisini yapmaya teşvik ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki
restoranları araştırıyorum, farklı kültürlerin mutfaklarını öğreniyorum ve bu
bilgileri kendi mutfağımda uygulamaya çalışıyorum. Bu, konuklarımı her zaman yeni
ve heyecan verici lezzetlerle buluşturmamı sağlıyor.
“Başarının Sırrı: Sürekli Öğrenmek”
İleride şef olacağımı düşündüğümden dolayı kendime hep
yatırım yaptım. Çalıştığım yerlerde hep kendimi geliştirdim ve kendime bir
şeyler kattım. İyi şefleri hep örnek aldım. Önceki çalıştığım yerde senede
birkaç defa yabancı şefler geliyordu. Onlardan çok şey öğrendim. Kendi
şeflerimden ve bazı etkinliklerdeki yabancı şeflerden insan yönetimi ve maliyet
gibi önemli konularda bilgi aldım. Kendime çok şey kattım ve hep çalıştım. İşte
bana bir fırsat geldiği zaman kendimi dolu olarak hazır hissettiğim için kabul
ettim ve şu anda da başarılı olduğumu düşünüyorum.
Olden 1545 ‘in mutfağından neler çıkıyor?
Menümüzü 2-3 ayda bir yeniliyoruz. Bu sayede her mevsimde
taze ürünler kullanabiliyoruz. Menü değişikliğinde önceki menüden hiçbir yemek
kalmıyor. Varsa bile o yemeğe mutlaka bir fark katıyoruz. Türk mutfağı ile
ilgili çok şey yapıyoruz ve bir anlamda onu modernize etmeye çalışıyoruz.
Örneğin, farklı bir keşkek yapıyoruz. Kendi yemeklerimizi Avrupa lezzetleriyle
birleştiriyoruz. Türk mutfağı yemeğinin orijinalini alıyor, modern dokunuşlar
ve modern teknikler ekleyerek şahane bir lezzet ortaya çıkarıyoruz. Yabancı
turistler bu yemeklerden çok memnun kalıyor. Biz aslında turistlere kendi
bölgelerinden yemekler ve dünya mutfağıyla da hitap ediyoruz. Türk ve dünya
yemeklerini bu anlamda sentezliyoruz diyebilirim. Her menüde yeni ve yenilikçi
yemekler oluyor. Bu dönemde restoranlarımızı ve kendimizi yeniliyoruz. Her bir
menü döneminde mutlaka bir yenilenme yaşıyoruz.
Olden 1545 fine dining bir restoran mıdır?
Kesinlikle Olden 1545, fine dining bir restorandır. Buraya
gelen misafir, bizim için çok özeldir. Kendini rahat ettirecek bir ortam ve
lezzetlerimiz bulunuyor. Servisimiz akşam 6.00'da başlar ve 10.30'da sona erer.
Daha sonra içecek servisimiz gece 2.00'ye kadar devam eder. Misafirimiz masaya
oturup siparişini verdiği anda yemeği taze olarak yapılmaya başlanır. Tabi ki
gerekli hazırlıklar önceden yapılır, malzemeler kesilir, hazırlanır ve sadece
pişirme süresi kalır ve bu süre de 15-20 dakikadır. Restoranımızda herhangi bir
sınırlama yok. İstenildiği zaman vegan lezzetler de yapabiliriz. Pancardan
harika yemekler yapıyoruz. Kuzu incikten ara sıcak olarak servis ettiğimiz mantımız
var. Menümüzde benim icadım birçok lezzet bulunuyor. Soslarımız da en az
yemeklerimiz kadar lezzetlidir. Yemeklerimizi lezzetlendirecek baharat
kullanıyoruz. Ustalarımız pişiriyor, abiyerde bulunan şeflerimiz de tabaklama
yapıyor ve ben de neredeyse tüm yemekleri salona giderken kontrol ediyorum.
“Sunumla karşılıyor ve lezzetle
uğurluyoruz”
Bana göre bir tabakta lezzet çok önemli ama artık günümüzde
sunum da dikkat çekiyor. Şöyle diyebilirim sunumla karşılıyor, lezzetle uğurluyoruz.
Bir şef olarak burada istediklerimi özgür bir şekilde yapabiliyorum. 120
kişilik kapasiteli Olden 1545’te tek oturum var, Sirkeci gibi değil. Bu açıdan
müşterilerin taleplerine daha iyi cevap verebiliyorum. Biz burada menüdeki tüm
yemeklerde kendimizi gösterebiliyoruz. Çalışma alanımız çok geniş ve burada
tamamen imza yemeklerimiz çıkıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder