“En iyi Şef” yarışmaları sizce faydalı mı?
Bu yazım 21.06.2021 Tarihinde Analiz Gazetesinde Yayınlanmıştır.
Başta söylemem gerekirse, Gastronomi alanında yetenekli şefleri ve aşçıları tespit edebilmek için bazı yarışmaların yapılmasını gerekli görüyorum. Ancak TV kanallarının izleyicinin karşısına çıkardıkları bu yarışmalar nedeniyle birbirleriyle kıyasıya rekabet halinde olmalarını ve kanalların bunu bir reyting aracına dönüştürmesini de açıkçası çok doğru bulmadığımı belirtmek istiyorum.
Türk toplumunun genlerinde, erkek veya kadın fark etmez, güzel
yemek yapma ve bunu gösterme vardır. Eli mutfağa yakın herkes bunun muhabbetini
yapmayı sever ve özellikle kadınlar kendi aralarında tertip ettikleri özel günlerde
de tüm hünerlerini masaya yansıtmak isterler.
Yani hem şahane bir yemek yapma arzusu hem de bunu diğer insanlara
gösterip tattırma insanoğlunun kodlarında var sanırım. Dolayısıyla herkes bu
konuda kendinden bir rol biçtiğinden bu tür şef yarışmalarının ilgi görmesi kaçınılmaz
oluyor.
Yıllar önce TV’lerde Emine Beder gibi deneyimli kişiler
yemek tarifleri verirdi. Sonra ardından yemek yarışmaları geldi. Derken ekran
karşısında hazır mutfaklara girildi, yemekler pişirildi, tartışıldı ve kocaman bir
mutfak reytingimiz oluşuverdi. Şimdilerde ise en iyi şefleri seçmeye başladık.
Gastronomi alanına girdiğinden ötürü de bir kaç yıldır
ekranlarda olan şef yarışmalarını kısmen de olsa takip etmeye çalışıyorum.
Geçen yıl çok gündemde olan MasterChef Türkiye, aslında İngiltere
kökenli bir aşçılık yarışması olup MasterChef İngiltere’nin Türkiye uyarlamasıdır.
2011'de bir sezon boyunca Show TV'de yayınlandı. 2018'de ise Acun Medya
yapımcılığında TV8'de yayınlanmaya başladı. En son yapılan MasterChef Türkiye
yarışmasında ise jüri, Somer Sivrioğlu, Mehmet Yalçınkaya ve Danilo Zanna gibi
tanınan şeflerden oluşmuştu.
Anlaşılan bu tür programlar iyi reyting almış olacak ki geçen
gün Fox TV’de yeni bir yarışma olan 'Şef Akademi' izleyici karşısına çıktı. Yarışmanın
jüri koltuğunda oturan başarılı isimler ise Türkiye’nin ünlü şefleri Arda
Türkmen, Ali Ronay ve gurme Ayhan Sicimoğlu oldu. Ayrıca 15 şef adayı da yemek
konusundaki hünerlerini sergileyecek hem bireysel hem de ekip olarak
birbirleriyle kıyasıya yarışarak “en iyi şef” unvanı almaya çalışacaklar.
Ancak önemli olan bu yarışmalar, hem katılan şeflere hem de
izleyen kitleye ne kazandırıyor ona bakmak lazım.
Bu yarışmalara katılan dostlarımdan biri Şırdancı Mehmet
lakabıyla tanınan Mehmet Sur oldu. Nevi şahsına münhasır biri olan Mehmet Şef’e
bence MasterChef çok şeyler kattı. Şimdi Şef, Sosyal medya fenomenlerinden biri
ve açtığı mekânlara halk çok gidiyor. Ancak Mehmet Şef’te bence yarışmanın en
renkli kişisiydi ve katılanlardan en çok aklımda kalan oydu diyebilirim.
Yine MasterChef Türkiye şef yarışmasında, genç ve yetenekli
Şef Alican Sabuncuyu büyük oğluma çok benzetiyorlardı, hakkettiği halde şampiyonluğu
kıl payı kaybetmesine üzülmüştüm.
Bu yarışmaya katılanlardan biri de ev kadını ve şu ara
Beylerbeyi’nde bir mekan işleten Eda Karabulut Şef’ti. Yarışma sayesinde kendini
geliştirmeyi başardı, şimdi yemekleri çok beğeniliyor.
Peki, bu yarışmalar nasıl olmalı?
Bana göre yarışan şeflerin sundukları yemekler öncelikli
olmalı ve en iyi lezzetli tabağa ödül verilmeli. Hâlbuki bu yarışmalarda
gördüğüm izlenebilirliği sağlamak için marka isimlerden oluşan jüri şefler daha
çok ön planda tutuluyor.
Bu yarışmalar Türk Yemek Kültürüne hizmet etmeli. Türk
Mutfağının tüm dünyada daha çok tanınması için mutfağımıza yönelik yemeklerin
bu tür programlarda öğretilmesi ve teşvik edilmesi amaçlanmalı.
Bu yarışmalar eğer Türk Mutfağını iyi bilecek tecrübeli bir
şef yetiştiriyorsa başımın üstünde yeri var. Kendini geliştirme düşüncesinde
olan şeflere kendi öz kimlikleriyle bu yaptırılıyorsa yine amenna.
Ama yabancı mutfaklara olan biat kültürünün bir sonucu
olarak, içeriğinde bizim kültürümüze ait bir değer olmayan ve belki de
dinimizce yasaklanmış olan ürünlerden yapılan yemeklerin Türk Televizyonlarında
yarıştırılıyor olmasını ben şahsen tasvip etmiyorum.
Dünya mutfağına yönelik ihtisas yapmak isteyen şefler varsa
onlar da çok sayıda var olan gastro akademilerinden istifade edebilirler.
Sonuç olarak çok
faydalı bulduğum bu yarışmalar konusunda iki öneri yapmak istiyorum. Birincisi
jürinin önüne hangi şefin yaptığı belli olmayan bir tabak konmalı ve tamamen
lezzete puan verilmeli. İkincisi de şeflerin yemekleri pişirmesi için gerekli
vakitleri olmalı ve sadece lezzet kazanmalı.
Yorumlar
Yorum Gönder