Gastronomi Alanında Eğitimli İnsan Kaynağı
Bu Yazım 16.08.2021 Tarihinde Analiz Gazetesinde Yayınlanmıştır.
Gastronomi alanında bugüne kadar, eğitimli kişilerin yanında daha çok usta çırak ilişkisi içerisinde insanlar yetişti ve yetişmeye devam ediyor. Ancak bana göre bundan sonra ilk defa olarak bu sektöre girmek isteyen veya mevcut sektör çalışanlarından yeni kariyer fırsatını değerlendirmeyi dileyen herkes bu alandaki bir eğitim programına mutlaka katılmalı.
Son yıllarda popülerliği iyice artan bir sektör haline gelen
Gastronomi alanında ne yazık ki aranan niteliklere uygun eleman bulmak hiç de
kolay değil.
Mesleğim gereği çok restoran dolaşıyorum. Birçok mekân
sahibinden bana gelen talep, yetenekli mutfak elamanı ve salon personeli
ihtiyacı olduğudur. Sektörde personel konusunda böyle büyük bir açık olmasına
rağmen her nedense personel sirkülasyonun da önü alınamıyor. Bunun önüne
geçilemez ve sektöre eğitimli insan gücü sağlanamaz ise bu sektörde yabancı
istihdamı daha çok artabilir ve yerli personel sayısını da geçebilir düşüncesindeyim.
Maalesef gastronomi sektöründeki personel devir hızı çok
yüksek. Restoranların önemli bir performans göstergesi sayılan bu devir hızının
yüksek olması aslında hiç de iyi bir durum değil. Çünkü bir işyerinde yeni bir
Personeli seçmek, yerleştirmek ve yetiştirmek mevcut olan Personeli korumaktan çok
daha fazla maliyetlidir. Dolayısıyla bir restoranda Personel devir hızı ne
kadar düşük olursa alınan verim de o kadar yüksek olur.
Bu alandaki mevcut açık olan talebe en iyi çözüm sektöre
sıfırdan yeni girecek olan eğitimli ve vasıflı eleman yetiştirilmesidir. Yani
Gastronomi sektöründe daha önce hiç çalışmamış ama bu alanda eğitimli personel
ile sektörün eleman ihtiyacı karşılanabilir.
Hatta Gastronomi alanındaki üniversitelerde okuyan veya bu
üniversitelerden mezun olup da iş arayan birçok kimse de yine deneyimli
şeflerin nezaretinde mutlaka bir pratik bir eğitim almalı diye düşünüyorum.
Benim kastettiğim bu eğitim modeli hem teorinin hem de
pratiğin bir anda yürütüldüğü yani içinde mutfakların olduğu ve workshopların
yapıldığı bir nevi “Gastro Akademileri’dir. Burada hakiki ustaların gözetiminde
gerçekten sektöre nitelikli insan yetiştirilmesi sağlanabilir. Gastronomi
alanında yetersiz bu insan kaynağını tamamlamak üzere ister mutfak ister de
salon personelinin eğitimi için atılmış adımların var olduğunu duyuyorum. Böyle
bir projesi olan var ise de destek vermeyi isterim.
İyi bir aşçıbaşı olmak isteyen veya kreatif bir pasta şefi
yada yemek fotoğrafçısı, yemek stilisti, ve belki de tanınan bir chef, işte
süper fırsatlar sunan gastronomi eğitim programları. Gastronominin en iyisi
olabilmek artık bu eğitimler sayesinde pekâlâ mümkün olabiliyor.
Klasik, modern, yöresel Türk Mutfağı veya uluslararası Dünya
Mutfaklarına merak duyan, kendisini geliştirmek isteyen herkes, hem kendisi hem
de işletmesi adına bu programlara katılabilir.
Uzun veya kısa dönem hiç fark etmez profesyonel aşçılık veya
pastacılık gibi eğitimler sayesinde yiyecek-içecek sektöründe tecrübe ve
bilginin harmanlandığı bu eğitim atmosferinde hayatın yeni lezzetlerini keşfetmek
için yola çıkanlar bana göre kazanıyor. Hatta hobi olarak bile günlük yemek
yapma workshop etkinliklerine katılıp, eğlenirken öğrenerek vakit geçirmek bile
çok faydalı.
Yine kaliteli ve yetenekli şef yetiştirmek için özellikle üniversiteler
bu alandaki bölümlerde açtıkları yeni programlarla ciddi katkı sağlıyorlar. Son
olarak 30 öğrenci kontenjanıyla eğitime başlayacak olan Hasan Kalyoncu
Üniversitesi (HKÜ) Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümü oldu.
HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, gastronomi alanında
insan kaynağını güçlendirmeyi amaçladıklarını belirterek, “Gaziantep bir
gastronomi şehri ve bu konuda oldukça çok ileride. HKÜ olarak bu konudaki
altyapı ve insan kaynağını güçlendirmek için bir adım attık ve Güzel Sanatlar
ve Mimarlık Fakültemizde Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümümüzü açtık. Bu
yıl 30 öğrenci kontenjanımız bulunmakta” diyerek nitelikli şef yetiştirmenin
altını çiziyor.
Üniversitenin bulunduğu il olan Gaziantep’in B.B. Başkanı
Fatma Şahin’de bu konuda “Dünya mutfağının Anadolu’nun lezzetlerine ihtiyacı
var. Gastronomi bir hizmet sektörü ve bu sektörde yetişmiş insan gücü çok gerekli.
San Sebastian, Barcelona ve Paris gibi dünyanın gastronomi ülkeleriyle
yarışıyoruz. Böyle bir hedefiniz varsa, bunu, yetişmiş insan gücü ve akademik
bakışla güçlendirmeniz gerekiyor. Sanatı lezzetle buluşturmak gerekiyor” diye yetişmiş
insan gücünün önemini belirtiyor.
Yorumlar
Yorum Gönder