Leziz Mekanlar

 Bu yazım 09.08.2021 tarihinde Analiz Gazetesinde Yayınlanmıştır. Kayseri ilimizin mutfağı, içinde çok zengin bir yemek kültürünü barındırıyor. Bilinen bu mutfağın çok eski zamanlara kadar uzandığı ve kadim medeniyetler kültürüne sahip kentlerimizden birinin de Kayseri olduğudur. Bu açıdan ülkemizin yöresel lezzet zenginliği olan ilk 5 il arasında Kayseri’yi de sayabilmek mümkündür.   Genellikle un ağırlıklı bir yemek kültürü ve Et konusunda muazzam lezzetlere sahip olan Kayseri, aynı zamanda bu kültürünü tüm Türkiye’ye aktarabilmeyi de başarabilmiştir. Öyle ki Kayseri adıyla adeta özdeşleşmiş olan pastırma ve sucuğun ününü duymayan kimse yoktur sanırım. Hele bir Mantı’sı var ki birçok yöre de yapılıyor olmasına rağmen sanki kayseri ile özdeşleşmiş bir yemek olarak hafızalarda yer etmiştir. Tanınmış bu lezzetlerinin ticaretini yapmakta da epey mahir olan Kayserili, neredeyse ülkenin tamamına pastırma sucuk ve mantı satabilmiş ve ili hakkında çok konuşturmuş bir ticaret erbabına d

Bu yazım 03.08.2021 tarihinde Diriliş Postası Gazetesinde yayınlanmıştır.   Türkiye'nin başkenti ve en çok ikinci nüfus yoğunluğu olan ilimiz Ankara, mevcut konumu itibariyle İç Anadolu mutfak kültürünü yoğun olarak barındıran geleneksel Türk Mutfağının en iyi temsilcilerinden. Ankara, bence Türkiye'nin en güzel yemeklerinin yapıldığı illerden biri, aynı zamanda gezilecek yerlerinden tarihi değerlerine, geleneksel kültüründen lezzetli mutfağına kadar pek çok zenginliği ile keşfedilebilecek bir ilimiz.   Ankara, aldığı göç nedeniyle kendi yemek kültürü ile gelen halkların kültürünü birleştirmiş ve sofraları geliştirip donatan zengin bir mutfağa sahip olmuştur. Mutfağında nefis çorbalardan etli ve sebze ağırlıklı yemeklere ve leziz tatlılara kadar geniş bir lezzetli ürün yelpazesi bulunur. Ankara yemek kültürü, gerçekten herkesin denemesi gereken çok şahane yemeklerden oluşuyor. Bu kültürde yer alan yemekler hem sağlıklı hem de bir o kadar da lezizdir. Şahsen benim damak ta

    Bu Yazım 02.08.2021 Tarihinde Analiz Gazetesinde Yayınlanmıştır.  Pastırması, sucuğu, cıvıklısı, mantısı ve daha birçok lezzetiyle ünlü Kayseri ilimiz de Gastro-Kent olarak Unesco’nun ‘Yaratıcı Şehirler Ağı Ulusal Listesi’ne girmeyi başardı.   Gastronomi alanında bu listeye Kayseri de dahil olunca birbirinden leziz Türk yemekleri dünyada daha bir itibarlı hale gelip adından söz ettirecek anlaşılan. Daha önce Gastro-Kent ilan edilen Gaziantep, Hatay, Afyonkarahisar ve şimdi de Kayseri’nin kendine özgü yöresel lezzetlerinden oluşan Türk mutfağı bu unvan sayesinde dünyada daha etkin bir şekilde temsil edilecek.   Aslında, gastronomik anlamda ülkemizdeki tüm şehirlerimiz, tarihi, kültürel geçmişleri ve yeme içme alanında çeşitli etnik faktörleri bir arada bulunduran dinamik yapılarıyla gastronominin farklı boyutlarını üretmeye ve keşfetmeye çok kabiliyetliler. Ancak Unesco Programı, yerel aktörler tarafından yürütülen bu kültürel endüstrinin yenilikçi, ekonomik ve sosyal potansiy

Bu Yazım 27.07.2021 Tarihinde Diriliş Postası Gazetesinde Yayınlanmıştır   Son yıllarda Anadolu mutfak kültürü üzerinde yapılan araştırmalar, İstanbul’un yeme içme alanında büyük bir mesafe kat ettiğini gösteriyor. Gastronomik anlamda İstanbul, kendi lezzetlerinin yanı sıra Anadolu’nun ünlü lezzetlerinin yapıldığı mekânlarla da anılmaya başlandı. Bir taraftan gastrokent Gaziantep’in diğer taraftan Karadeniz’in ve Adana gibi illerin tadına doyum olmayan lezzetleri İstanbul’un caddelerini süsleyen restoranlarda lezzet severlerle buluşuyor. Yerel lezzetlerin bir sonraki nesle aktarılmasının önünü açan bu restoranlar desteklenmeli diye düşünüyorum. İşte Anadolu’nun yerel lezzetleri ile meşhur İstanbul’daki 3 restoran Haçapuri Pide, Kadıköy Pide sektöründe deneyimli 8 çalışan ortak ve bir sermayedar ile 5 yıl önce İstanbul Kadıköy’de kurulan ünlü Karadeniz pidecisi Haçapuri Pide, Giresun usulü kapalı kıymalı pide ve çıtır çıtır geleneksel Karadeniz pidesinin bence en iyi adresidir.

  Bu Yazım 26.07.2021 Tarihinde Analiz Gazetesinde Yayınlanmıştır   Beypazarı, İç Anadolu Bölgesi'nin doğal maden suyu ve yöresel lezzetleri ile meşhur olan bir ilçesi, Ankara'ya bağlı ve mesafesi ise sadece 98 km’dir. Tarihi belgeleri, bölgede bulunan mağaraları, antik buluntuları, kaleleri ve höyükleri dolayısıyla Beypazarı’nın çok eski bir tarihe sahip olduğu söyleniyor. Günümüzde ilçenin yerel ürün satan dükkânları, restore edilmiş tarihi mimarisi ve etkileyici konakları ile sanki Beypazarı’nın yaşayan geçmişini yansıtıyor.   Ailemle birlikte, Kurban tatili münasebetiyle İstanbul’dan Ankara’ya doğru erkenden yola çıktık. İstanbul’dan çıkış epey kolay oldu ama sanki tüm Türkiye yola dökülmüş gibi otobanda Sakarya’dan sonra Trafik durma noktasına geldi. Bizde bu kadar beklemeyelim deyip Akyazı’dan eski Ankara yoluna saptık. İyi ki yapmışız, güzel yerler keşfetmemize sebep oldu. Nallıhan gibi bir kaç yeri geçtikten sonra birazda karnımız acıktığından Ankara Beypazarı i

  Bu yazım 20.07.2021 Tarihinde Diriliş Postası Gazetesinde Yayınlanmıştır.     Ülkemizde bazı markalar var ki sadece lezzet için kurulur, lezzet vadeder ve marka adları bile lezzet çağrıştırır. Özellikle sağlıklı ürünler üreten lezzet firmaları ve markaları kastediyorum. Bulundukları bölgelere de ciddi katma değer katan ve yörelerinin kalkınmasına da destek sağlayan bu markalar, ülke ekonomisine de inanılmaz yarar sağlıyorlar. Bu markalar bir zaman sonra ülkemizin bu lezzetlerini yurt dışına da pazarlayarak aslında büyük bir misyon eda ediyorlar. AB Coğrafi işaret tescilli 7 adet lezzetli ürünümüz olduğunu sanırım biliyorsunuz. Bugün o lezzetlerden zeytinyağı üreten iki firma ve baklava üreten bir firma olarak toplam 3 markayı anlatacağım size. Egelinda Zeytinyağı https://www.egelinda.com/ Egelinda zeytinyağı markasının hikâyesi, ta 1800’lü yıllara dayanmaktadır. O tarihlerde Midilli adasında bulunan sakallı ailesinin zeytinyağı tecrübesi, Hüsameddin Karahan ve Emre Aydöner ’in

  Bu Yazım 19.07.2021 Tarihinde Analiz Gazetesinde Yayınlanmıştır.   Kurban kesmenin sosyolojik açıdan tahlilini, Allah’ın bu Kurban ibadetinde ne hikmetler barındırdığını, nasıl bir felsefe içerdiğini veya hangi ibadet psikolojisi ile yapılması gerektiğinin bilinmesi olarak özetlenebilir diye düşünüyorum.   Kurban, toplumsal dayanışma duygularını geliştiriyor. Aslında bayramlar sevinç zamanlarıdır ve bu günlerde hüzünlere, küskünlüklere asla yer yoktur. Dolayısıyla ‘Kurban Bayramı’ geldiğinde toplumu genel anlamda ayrı bir huzur kaplıyor. Genellikle bir Müslüman, ben ibadetimi yaptığımda Allah’ın istediği olgunluk nasıl olsa bende tecelli eder ve ben manevi mertebelere ulaşırım diye düşünüyor. Bunda kısmen haklı olabilir ama Kurban ibadetinin toplumda meydana getirdiği bu dayanışma duygularını sosyolojik açıdan tahlil edemez ve onları derin analizlerle ortaya koyamaz isek bu ibadet yanlış anlaşılmalara mahal verebilir. Şahsi tecrübelerim ve Kurbanın iç dünyamda meydana get